RSS

Kısa Kısa...

Geçen haftadan ekleyemediğim notlarım vardı, onları da ekleyelim unutmadan:

Geçen cuma akşamı, eski iş arkadaşım Derya'daydık. Baban hala Derya ile çalışıyor. Çok sık olmasa da görüşürüyoruz ama sanki bir gün önce ayrılmışız gibi samimi ve sıcak oluyor paylaşımlarımız.

Sen önce ortamı yadırgadın, çünkü yolda şekerleme yapmıştın. Gözünü açtığın yer farklı gelince epey gerildin. Sonra Derya'nın eşi Özcan ile pek bir kaynaştınız. İlerleyen dakikalarda da Gece Bahçesi'ni Derya ile izledin. Gerilim sona erdi :) Çok güzel bir geceydi. Öpüyoruz Derya Teyze ile Özcan Abi'yi(!) :)
Derya'lara gitmeden önce aldığım bir şeyi değiştirmek için bir mağazaya girdim. Sen de o sırada manken ablanı taciz ettin. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile :)))) Çapkın oğlum benim:))



Bir de geçen haftaki kahvaltılarımızdan birinde kendi başına yaptın kahvaltını. Hiçbir şey vermedim sana..Sadece simidini ve peynirini minik parçalara böldüm ama sen mnikleri yemek yerine benim kocaman simidimi elimden aldın. Bir de benim tabağımdaki uzun kaşarları aldın afiyetle yedin. Köfte makarna yerken de benim yedirmemi istemiyorsun artık. Ya elinle ya da çatalla kendin yiyorsun. Her yemek sonrası temizlik yapıyoruz ama hiç önemli değil. Kendi başında bir şeyleri başarma isteğin çok önemli benim için. Çorbayı da kendin içmek istediğinda biraz geriliyorum ama sana hiç belli etmeden ağzına giren tek bir damla için kendini alkışlarken sana kocaman bir aferin diyorum çaktırmadan da yere dökülenleri siliyorum. :))

KİRLENMEK GÜZELDİR!

Kelime Dağarcığımız Gelişiyor

Şu sıralar pek yazamıyorum yine. Daha önce de belirtmiştim. Mayıs haziran ayları biz de çok yoğundur. Cumartesi pazarlarımız bile doludur. Cumartesi tüm gün okuldaydım. Sabah 7'de evden çıktım. Akşam 9'da eve girdim. Pazar günü acısını çıkarttık. Bol bol gezdik, hasret giderdik. Fotoğraf makinamın pili bittiği için ve doldurmayı ihmal ettiğim için düne ait fotoğrafımız yok..

Neyse gelelim söcüklerine..Nadiren ağzından dökülen sözcükler bizim için çok değerli..Hele ki bu sözcük "Anne" olunca daha da değerli oluyor bizim için. Sabırsızlıkla net bir şekilde beni "Anne" diyerek çağıracağın günü bekliyordum.

Joker sözcüğün (sözcül bile değil gerçi) "ııııı" her kapıyı açtığından konuşmayı pek tercih etmediğini biliyorum. Bu konuda da hiç bir sıkıntım yok. Ne zaman ve nasıl istersen öyle konuşursun. Bu konuda neyseki çok rahat bir anne babayız.

Dün babanla bir şey farkettik ve biribirimize bakakaldık. Su içelim diye seni çağırdığımda ""Su iş" diyerek geldin yanıma..Banyoya girerken kapının önünde "aç" dedin. Bir deeee...Akşam baban ile mutfakta meyve hazırlarken "Anneeee geee" diye çağırdın beni..Aslında son zamanlarda bana İnziii/İndiii diyordun.Anneye terfi ettik sonunda:)))

Benim içimin yağı eridi. 17 aydır sabırsızlıkla beklediğim sözcüğü duydum. Ama işin garip tarafı belli bir rutine oturmuyor konuşma işin. Canın isterse ben yine ııııı oluyorum, canın isterse kapıya aç diyorsun. istemezse yine ııı ile işi çözüyorsun.

Hiç aksatmadan söyledin tek sözcük Dede..Hem de öyle güzel söylüyorsun ki..Dedeni görür görmez dedeee deyip atlıyorsun kucağına..Bir derdin olunca elinden tutup dedee deyip onu bir yerlere götürüyorsun..
Seni giderek daha çok özlüyorum okulda..1 ay kaldı..Sonra 6 hafta boyunca hiç ayrılmayacağız. Doyasıya geçireceğim bu tatili sabırsızlıkla bekliyorum:)