RSS
9 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ
SANAL DÜNYADAN GERÇEK DÜNYAYA...
Hiçbir zaman benim için sanal arkadaş olmadılar gerçi..

Netteki teyzoşların ve kardeşlerinle buluştuk. Özlem ablanın evi kreşe döndü:) Harika bir gündü. Tüm arkadaşlarım harikaydı ve kuzuların hepsi çoook tatlıydı..En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle...


20 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA

DEDENİN MEMLEKETİ BİLECİK/GÖLPAZARI'NDAYIZ.

Deden ve babaannen büyükdedeni görmek için Gölpazarı'na gittiler dün. Biz de büyükdeden ile tanışmanı istedik, ziyarete gidip elini öpelim dedik. Çok iyi ettik.

SON 3 HAFTANIN ÖZETİ

Ne zamandır blogunla ilgilenemedim oğlum. Ama bunun sorumlusu ben değilim biliyorsun. Maalesef sendeki inanılmaz değişim beni benden aldı ve hiçbirşeye bakamaz oldum. Seni uyuytmayı başarır başarmaz ben de uyuduğum için değil internete girmek bazen yemek bile yiyemiyorum.
Sendeki değişiklikler...
1. Çok sinirlisin, huysuzsun da diyebiliriz.
2. Sürekli mızıldama halindesin.
3. Gündüz uykuların azaldı, bu normal ama uykun gelince o müthiş sesinle yeri göğü inletiyorsun. Şu sıralar emerek uyuyabiliyorsun neyseki..
4. Yemek yemeyi reddediyorsun, kaşığı görmek bile istemiyorsun, çok acıkmışsan parmağımla verdiğim gıdaları yiyorsun. Bu sayede pütürlü gıdalara iyice alıştın, köfte ve makarna en favori yiyeceğin, tabi 4-5 saatlik açlığın ardından çooook azıcık yiyorsun.Rejim mi yapıyorsun nee?
5. Bana yapışık yaşıyorsun diyebilirim. Daha önceleri yerde saatlerce oynardık, seni rahatça bırakıp işlerimi yapabilirdin. Şimdi mümkün değil, öyle bir ağlıyorsun ki komşularım sana ne olduğunu soruyor. "Sadece mutfağa gidip Tuna'ya yemek hazırladım" dediğimde şaşırıyorlar.
6. Sürekli emmek istiyorsun, özellikle gece 30-40 dakika memede kaldığın oluyor, olan da bana oluyor o ayrı...Biberonu değil memeyi istiyorsun, ağzına biberon ya da emzik değdiğinde çığlık atarak ağlıyorsun.
7. Gece 20'den sabah 6'ya kadar uykular bitti artık. Çok zor bir şekilde 20-21 civarı uyuyorsun ama, 23'ten sonra saat başı hatta yarım saatte bir uyanıyorsun. Emip uyusan neyse, bir güzel ağlıyorsun. Emziriyorum tam uyudun diyorum yanından kalkıyorum bir feryat bir çığlık ne yapacağımızı şaşırıyoruz babanla...
8. Kilo kaybediyorsun. Hem yememek hem de emeklemek bir arada olunca ve hiç yerinden durmayınca doğal olarak kilolar gidiyor. Bu beni en çok üzen durum..
Bendeki değişiklikler...
1. Yüzüm çöktü resmen, gözlerimin altında mor halkalar var artık...
2. Sürekli kucağımda olduğun için boynum ve belim büküldü, belimde çok şiddetli ağrılar var.
3. Kucağımdayken şiddetli ağlamaların sağ kulağıma zarar verdi sanırım. Müthiş bir ağrı var, doktora gitmem gerekiyor sanırım.
4. Seni uyuturken ve sen uyuduktan sonra(gece uykusu) elimde olmadan ağlıyorum. Sendeki bu değişim beni çok üzüyor.
5. Bileğimde ve kol altımda kabartılar oluştu, doktora gittiğimde stresin tetiklemiş olabileceğini söyledi.
6. Ruhen çok daralmış durumdayım ama sana hissettirmemek için elimden geleni yapıyorum, zaten sen gülüp bana sarılınca herşey bir anda değişiveriyor kuzum...
Neden Bunları Yaşıyoruz...
Bu konuda 2 ayrı doktora götürdük seni. İlk doktorumuz iştahının ve uykusuzluğunun normal olduğunu çoğu bebeğin böyle yaptığını söyledi. Geçen ayki öksürüğünün de etken olabileceğini söyledi ve iştah şurubu verdi sana. Ama şurup fayda etmedi, zaten vitamin takviyesi. Yemek yemediğin için ihtiyacın olan vitaminleri bu şurupla alıyorsun.
Diğer doktorumuz da sıcaklardan etkilenmiş olabileceğini söyledi. Başka bir konuya da dikkatimizi çekti, beynimin reddettiği şeyi..
GENETİK/YAPI..
Evet anne ve babadan aldığımız bir takım özelliklerimiz var. Babanın ve benim ailemden aldığım bilgilere göre baban da bebekken çok ağlarmış, ben de çok iştahsız bir bebekmişim. Sen de iyi bir mix oldun yani..
Diğer bir konu yine diş ihtimali tabi. Üstlerin çıkma ihtimali, azı dişlerinin gelişimi de etken olabilirmiş.
Bugün kontrole gideceğiz, bir de pnömokok aşının 2. dozunu olacaksın. Bu da huysuzluğunu arttıracak biraz. Neyse sağlıklı ol da sen kuzum..
Bir diğer ihtimal(bana göre), bunu da bugün doktorumuza soracağım. Hala yenidoğan günlerindeki gibi yumurta akı kıvamında kusmaların var, tam kusma gibi değil. Ama midene ne gitse hemen arkasından epey ekşi kokan bir balgam geliyor. Bazen de midendeki gazı çıkartırken sulu bir ses geliyor ama kusmuyorsun. Sonra da huzursuzlanıyorsun. Yemek yerken de pek keyifli değilsin. Tüm bunlar REFLÜ olabilr mi sorusunu getirdi aklıma. Bakalım doktorumz ne diyecek..
Bir de işin psikolojik boyutu var tabi..Bebekler 6-12 ay arası bilinçleri arttığı için ayrı kalma korkusu yaşarmış. Odadan çıkan annesinin ardından ağlayan bir çok bebek görmüşüzdür , işte bu ayrılık korkusu imiş nedeni. Bazı bebekler daha çok yaşarmış, bazısı daha az..Bu ayrılık korkusu bebeklerin gece uykularını da etkileyebilirmiş. Birden sıçrayarak uyanma çığlık atarak ağlama şeklinde gece yansımaları da olabilirmiş.
Eğer uyanmazsan 3 hafta boyunca neler yaptık, maceralrının fotolarını eklemek istiyorum. Önce emekleme görüntülerin...
EMEKLİYORSUN...

5 YIL ÖNCE


27 TEMMUZ 2008
Bugün bizim evlilik yıldönümümüz oğlum. Babanla bir pazar günü çok güzel bir düğünle evlenmiştik. 5 yıl sonraki kutlamamızda sen de kucağımızdasın, ne güzel.
Nice güzel yıllara hep birlikte minik kuzum...
7. AY: HAREKET ZAMANI
  • Sana değişik gelen her nesneyi ele geçirmek istiyorsun ve asla vazgeçmiyorsun. Uzanıyorsun, uzanıyorsun, veremeyeceğimiz bir şeyse ağlıyorsun. Dikkatini çeken başka birşey bulana kadar hem de:)
  • Bu ay başında emekleme pozisyonundayken ellerin sabir dururken ay sonunda ellerinin ne işe yaradığını keşfettin ve tam gaz İLERİİİ..Şimdi seni durduramıyoruz:)
  • Bizi bir masraftan kurtardın..OYUNCAK almıyoruz sana..Çünkü bu ay çoğu bebek oyuncaklara karşı ilgisiz olurmuş, e o kadar çok incelenmesi gereken nesne varken oyuncağı napıcaksın zaten:) Evdeki tüm eşyalar senin için birer oyuncak zaten..İncele dur:)
  • Yanından ayrılamaz oldum. Odadan çıkar çıkmaz ağlıyorsun. Ben de bunu cee-ee oyununa dönüştürdüm. Tam ağlamaya başlıyorsun ki ce-eee diyorum. Sen gülerken biraz iş yapıp arada kendimi gösterdim mii, tamam bu işş..I ııhh öyle değil, çok ağlıyorsun çooookkk...
  • Bu ay sonunda iştahın da azalma oldu ve gece uykularımız bölünmeye başladı.
  • Pütürlü gıdalara bu ay sonunda alıştın, hala desteksiz oturamadığın için 45 derecelik açı ile yatarak yiyorsun.
  • Eline verilen yemeklerle (bisküvi, ekmek, salatalık) konuşuyorsun, hatta bazen sinirlenip sıkıyorsun. Sıkılınca da atıyorsun:)
  • Bilinçsizce "Anne" demelerin devam ediyor, özellikle ağlarken. Bir de kucağıma geldiğinde saçımı çekme, omuzumu/yanağımı ısırma gibi tanıma davranışların arttı.
  • Yerde oynarken çarşafı çektiğinde üzerindeki oyuncağın sana yaklaştığını farkedip çarşafı çekmeye devam ediyorsun.

BODRUM BODRUM...

24-27 TEMMUZ 2008
Beklediğimin aksine huzurlu, sakin çok güzel bir tatildi. 2. dişin yola çıktığımız gün patlayınca hepimiz derin bir oh çektik. Yolda çok sıkıldın ama otele varır varmaz sakinleştin. Anne ben gezmek istiyordum, sonunda rahatladım der gibiydin. :)
Biz bu tatile komşumuz olan Sevinç Teyzen, Ahmet Amcan ve onların tatlı kızı Elif ile gittik. Bu etken de tatilimizin süper geçmesini sağladı.
İlk gün yani 24 Temmuzda saat gece yarısı 3'te yola çıktık. Öğlen gibi tesiste olmayı planlıyorduk çünkü, rahat yatağından araba geçtiğimizde biraz huzursuzlandın ama uyumaya devam ettin. Ama 5'te bir açtın gözünü uyutana aşkolsun:) 7 gibi tekrar uyudun ama arabada yatağındaki gibi rahat olmadığın için sadece 3 kez 45 dakikalık uyku ile yetindin. Saat 12'de tesise geldik, odalarımız hazırlanana kadar bekledik. Bu sırada yemeğimizi yedik sen de çok acıkmıştın, yanıma aldığım kavanoz mamalarından karnıbaharlısını silip süpürdün diyebilirim:)
Yemekten sonra deniz kenarına indik. Deniz çok güzeldi. Baban ve Ahmet Amcan denize girerken biz Elif ve seninle ilgilendik, Elif ile biraz bakıştınız, biraz oynadınız. Sizi izlemek çok eğlenceliydi:) Babanlardan sonra biz de denize girdik. Çok güzeldi. geçen yılki tatilden ve yüzme kulübündeki antremanlardan(erken doğum riskinden sonra 6. ayda ysaklanan) sonra ilk kez yüzdüm ve bu bana çok iyi geldi. Denizde Seinç Teyzenle bol bol sohbet ettik.
O gece akşam yemeğinden sonra Türkbükü'ne gittik, sahilde biraz gezdikten sonra Elif'le senin uykunuz geldi ve otele döndük. Yolda uyuduğun için uyku sorunumuz olmadı, o gece çok güzel uyudun.
25 Temmuz Cuma, 2. günümüzde de dün olduğu gibi babalar ve anneler arasındaki süper işbölümü ile bol bol yüzdük. Seni ve Elif'i de denize soktuk. Sen ilk başta biraz ürperdin, sonra garip garip sesler çıkardın ağlamak değildi, emziğini alınca sustun ve ben de biraz daha ilerliyip seni yüzdürmek istedim ama bir de baktım ki boynumdaki telefon kesem suyun içinde. Seni denize sokabilmek için harcadım telefonu yani:))
Akşam üstü uykunuz için odalara gittikten sonra yemek için Elif'lerle buluştuğumuzda Elif'in ateşlendiğini öğrendik, yanımdaki derece ile ateşine baktık, epey yüksekti. Fitil ve şurup ile ateşin düşmesini bekledik. Bu arada Bodrum'a gittik biraz gezecektik ama Elif'in keyfi yoktu, sen de uyumak isteyince, ertesi geceye erteledik bu planı. Ben seninle odaya çıktım, baban bişeyler atıştırmak için gitmişti ki Elifleri hastaneye gitmek üzereyken görünce o da eşlik etmiş. Elif çok kusmuş yolda. Hastanede mikrobik bir durum olduğunu ve antibiyotik gerektiği söylenmiş. Bu haberle çok üzüldük.
26 Temmuz 2008 Cumartesi
3. günümüz, Elif sabah biraz daha iyiydi, doktoru denize girmemesini söylemiş. Ben de korktum ve senii denize sokmadım bugün. Bugün bir arkadaşımız oldu Adı Defne, daha çok Elif ile oynadı, çünkü sen bir erkek olarak ve 6 aylık olarak pek anlamıyorsun oyundan. Elif ve Defne çok güzel oynadılar, sen de onları izledin:)
Babişler sağolsun günde 2 posta deniz sefası yaptık. E tabi senin ve elif'in hakkını da yiyemem. Çok usluydunuz minik kuzularr:))
27 Temmuz Pazar
Bugün son gününümüz oteldeki, sabah eşyalarımızı toplayıp hazırlandık, kahvaltıdan sonra yine denize gittik, bir de aqua park bölümüne gittik Sevinç teyzenle. Son günün tadını çıkardık. Sen ve Elif de Defne ile oynadınız.
Bu arada bugün babanla benim evlilik yıl dönümümüz, bugünün diğer yarısını yolda geçirdik. Dönüş yolumuz tatsızdı. Bursa çıkışındaki yokuşta trafik akmıyordu ve arabamız tekledi. Kenara çektik ve bizim gibi bir sürü araç trafiğin azalmasını bekliyordu. Sen ve ben Sevinç teyzenlerin arabası ile devam ettik ve onlarda kaldık. Baban bizi sabah aldı. Kısa bir süreliğine de olsa bu beni çok üzdü. Onu öylece orda bırakmak çok garip geldi bana. Neyse ki sabah bizimkleydi.
Çok güzel bir tatildi. Sen süper bir düzen tutturdun, uyudun, iştahlıydın, neşeliydin çok sakindin.
Bundan sonra seninle tatilden korkmayacağız, aferin sana kuzumm:))

ANNEANNEMİZDEYİZ


21 TEMMUZ 2008
Anneannende 1 gece kalabildik, senin sıkıntıların geçmek bilmedi bir türlü. Pazar günü geldik, pazartesi kahvaltıdan sonra baban bizi aldı. Sana göre salıncak vardı, diğer salıncakta da sallandık, terasta gezdik ama ı ıhh..Sen sakinleşemedin. Anneannen seni bisiklete bile bindirdi ama fayda etmedi. Ömer'cik de öylece seni izledi, aslında o çok yaramazdır ama sen o gün onu bastırdın sesinle. Biraz daha büyüyüp şu sıkıntılarımızı atlatınca Ömer ile bol bol oynayacaksın inşallah kuzumm..

LEMOŞ TEYZEMİZ ERDİ MURADINAAAA:))


17 TEMMUZ 2008
Leman Teyzen benim iş arkadaşım ama onun benim için değeri iş arkadaşlığı ile sınırlı değil. Her zaman bana anne şefkati ile yaklaşan sırlarımı paylaştığım canım arkadaşım o benim. Seni beklerken en çok onunla paylaşmıştım hislerimi. Sen dünyaya geldiğinde de yine senin macerların ile kafasını bolca şişirmiştim. Önümüzdeki yıl farklı gruplarda çalışacağız ama arkadaşlığımızın bitmeyeceğine inanıyorum.
Leman Teyzenin oğlu Serkan hızlı bir şekilde evlendi, biraz geç kaldım ama yine de o güzel geceden resimler eklemek istedim.
O gece sana babaannen ve deden baktı. Ama hiç durmamışsın o gece, zaten o gece ile diş sıkıntılarımız start vermişti.