RSS

İyi ki Doğdun Elifff...

Bugün can arkadaşın Elif'in doğum günü. Onun uyku saatinde biz gidemedik, tam gidecekken sen yolda uyudun derken bugün görüşemedik, çok üzüldük. 1-2 haftaya kadar Sevinç Teyzenler Maşukiye'den karşı cama transfer olacaklar:))
Camdan cama sohbetlerimizi çok özlemiştik biz de, az kaldı:)
İYİ Kİ DOĞDUN ELİFFF!!!
Çook öptük seni cim cimee:)

Dillendin İyice...

Gerginsin ama dil gelişiminin maşallahı var. Dil gelişimi dedim de aklıma geçen gün alışverişte karşılaştığım bir anne geldi. Ben seninle sohbet ediyorken birden yanıma yanaştı kucağındaki kızı ile. Kızı pek sevimliydi...Biraz sevdik çaprazlama bebişleri, sohbete başladık sonra.

Sevimli kızın Annesi: "Dilli annenin dilli bebeği olur.Sizinki de çok konuşuyor mu? Ben bazen dayanamıyorum."

Ben: "Hem öğretmenim, hem dilliyim ama benim kuzum pek dilli değil. Olması da gerekmiyor değil mi? Elbet birgün konuşacak. Bana başımı dinlemek için zaman veriyor." (Gülüştük.)

Ben: "Mesela anne demeye 1,5 yaşında başladı, ama dil gelişimi için bir çok etken var ve hiçbirşeyin göstergesi değil.."

Sevimli kızın annesi :(Tuna'nın ııhh, ıhhlarını duyunca) Ah canım, hala konuşamıyor mu? Bir doktora gitseniz, kaç aylık (Ben :20) Aaaa, ay sakın ihmal etmeyin, bir problem var bence!

Ben:) Sakin olun ne doktoru ne problemi:) Herşey yolunda oğlumun iletişim becerileri gayet iyi. Her çocuk farklıdır. Tuna da geç konuşmayı tercih edenlerden!

Ancak kadının cahilliği diğer konuşmaları ile yüzüme yüzüme çarpınca, gülümseyerek ayrıldım. :)

Neyse ben kuzumun sözcük dağarcığı ile devam ediyorum, en sevdiğimle başlıyorum:
Ottunaaa: Of Tuna :)
Anne
Baba
Babanni
Dede
Amva:Amca
Tete:Teyze
Abla
Abi
Diyee:Dilek
Bebbi:Bebek
Aşşa:Aşağı
Atta:Gezme
Aaaba:Araba
Piiee:Pelin
Pila: Pilav
Heya:Hera
Kakka:kaka
Tiss:Çiş
Karga:Kaaga
Doştu:Düştü
Gel
Tii:Bitti-Gitti
Eyi:Elif
Tuukan:Tunçkan
Kak:Kalk
Aç(Artık söylemiyorsun)
Emmi:Emzik
Amma:Mama-Yemek
Ossu:Su
Össü:Süt
Pisi:Kedi
Ov Ov: Köpek
Döktü
Ko:Koy

Şimdilik aklıma bunlar geldi. Bunlarla sadece 2 sözcüklü cümle kuruyorsun. Genellikle de single takılıyorsun :))))

1 Aydır Neden Yazmıyorum???

Arayan, mail yazan arkadaşlarım oldu. Çok inceler hepsine burdan teşekkür ediyorum. Neden yoksunuz, bloga neden yazmıyorsun gibi sorular geldi. Tuna'nın blogunu ihmal ettim doğru, kurabiye blogumu bile daha çok güncelledim. Gerçi onu da yaptıklarım kadar güncelleyemedim ama neyse...

23 Ağustos'ta işe başladım. İlk 1 hafta baban baktı sana, o henüz iş başı yapmamıştı. 2. hafta babaannenler gelmeye başladı. 2 haftadır onlar bakıyor sana. Toplam 3 haftadır ayrıyız.

Yaz tatilinde nasıl geliştiğini yakından gözlemleyerek çok keyifli bir yaz tatili geçirdim. Hemen her gün dışardaydık, bol bol gezdik, toplam 2 hafta havuz, deniz ve güneşin tadını çıkardık. Hemen her gün çimenlerde, sokaklarda stres attık. Her gün yan yana diz dize, koyun koyunaydık.

Çalışırken yaptığım hataları yapmadım bu yaz tatilinde. Örneğin uykuya hemen dalman için mayıs-haziran aylarında seni kendi yatağımıza alıyor, uyuduğunda yatağına yatırıyordum. O dönem eve geç geldiğim için 1-2 saat görüşmenin ardından bari beraber uyuyalım diyerek yaptım bu hatayı. Tabi hala "anne" demediğin için bir yandan da kendimi suçluyor ve temize çekiyordum geceleri...

Ama tatil boyunca, yemek yemen, uyuman ve davranışlarınla beni hiç üzmedin. Geceleri uykun gelince yatağına gitmek için elimizden tutuyor, yatağına girdiğinde el sallayıp köpeğine sarılıp hemen uyuyordun.

İlk tatilimizden sonra tekrar mama sandalyene alıştın ve yemeklerini sorunsuzca yedin. Ardından koşmaca bitti!

Öyle uyumluydun ki, dışarı çıktığımızda seni görenler "Hadi Tuna'cım, bırakalım, çıkalım" gibi ricalarımıza ısrar etmemene, söz dinlemene ve bunlara rağmen bir o kadar da özgüvenli oluşuna, güler yüzüne, enerjine, sevecenliğine hayran kalıyorlardı.

Böyle güzel bir yaz tatilinden sonra işe başlamak ben de kaygı yarattı. Bu güzel düzen ve süreç devam edecek miydi?

TABİ Kİ HAYIR!!!

İlk hafta pek birşey anlamadın. Baban seni bol bol gezdirdi her gün ama yemek yediremediğini anladı bu 1 haftalık süreçte. Eve geldiğimde o kadar aç oluyordun ki ne versem yiyordun.

Davranışlarında da bir sorun yoktu. O sevgi dolu sarılmaların, öpüşlerin eve geldiğimde tüm yorgunluğumu alıyordu. Eve gelir gelmez seninle bol bol oyun oynuyor, geziyorduk. Davranışların eskisi gibi devam etti.

Ancak işe başladığım ilk günün gecesi uyanman beni hem şaşırttı, hem de üzdü. Tüm yaz deliksiz uykuların o kadar atmıştı ki, o gece sıkça uyanıp ağlamana gerçekten çok üzüldüm. Yine uykusuz, stresli bir şekilde gittim işe.

Bir gece uyuyor, diğer gece mutlaka uyanıyordun. Giderek arttı uyandığın geceler. 3. haftadayım işimde ve şimdiden çok yoruldum.

Davranışlarındaki değişim de tuz biber oldu. Hem de ne değişim!!

3 gündür, Tuna gitti bambaşka bir çocuk geldi yerine. Ben gelir gelmez ağlamaya başlıyorsun, beni oraya buraya çekiştirip sinirleniyorsun, hırsını alamayınca bana ve kendine vurmaya başlıyorsun. Bu şiddetli ağlamalarla devam ediyor. Ne istediğini bilmeden ağlıyorsun. Sarıldığımda ittiriyorsun. 1-2 saat gerginlikten sonra birşey olamaış gibi devam ediyoruz hayatımıza. Yine yüzün gülüyor, eğleniyorsun...

Gündüz olmayan bu ÖFKE NÖBETLERİ sadece bana..Babana böyle davranmıyorsun. Ve özellikle HAYIR dediğimde başlıyor. Örneğin lap topuma vuruyorsun, gayet sakin bir şekilde neden vurmaman gerektiğini açıklasam da nöbet başlıyor ve devam ediyor. Ya da almaman gereken şeyler, ellememen gereken şeylerle ilgili seni durduruyorsam (elektirik prizinin kilidini çıkarmaya çalışman, klozet fırçasını çamaşır makinasına sokmak istemen gibi vs..)

Ortadan kaybolduğumda (WC/Duş gibi) ağlamaya başlıyorsun, sabahları anne diye uyanıyorsun, bir süre beni evde arıyorsun, bulamayınca ağlıyorsun...

İşe başlamış olmanın, senin güven duygunu zedelediğini düşünüyorum..Umarım toparlanırız en kısa zamanda...