RSS

Hoşgeldin minik yolcu..

Mart ayına geliverdik ve sen tam 76 günlük oldun. Ama ben senin blogunu şubat ayından beri bir türlü düzenleyemedim ve yenisini yapmaya karar verdim. Bu serüvene doğum gününü ekleyerek başlamak istedim..İyi ki doğdun Minik Aşkımmm...

8 Ocak 2008....Seni düşlediğim yılların ardından bugün sana kavuştum canım oğlum...Sesini duyduğum an hıçkırıklara boğuldum, kokunu içime çektiğim an ise sana aşık oldum. Bu öyle büyük bir aşk ki, yanıma getilrmeni beklediğim saniyeler geçmek bilmedi...Ama sen yanıma hemen gelemedin, sabırla yine seni hayal ederek bekledim...Ve o an..Geldin minik kuzum, yanımdaydın artık...Rüyalarıma giren ilk emzirme anımız müthişti..Bıraksalar yıllarca o anı yaşamak isterdim. Ama hemşiremiz senin biraz yorgun doğduğunu dinlenmen gerektiğini söyleyerek seni aldı. Sonradan öğrendim ki solunum yetersizliği yaşamaşsın ve yoğun bakıma alınmışsın.

O gece baban ve ben hastane odamızdaki boş beşiğine bakarak çok zor bir gece geçirdik, en çok hayalini kurduğum ilk gecemiz, koridordaki diğer bebeklerin seslerini dinleyerek ve senin nasıl olduğunu bilmemenin verdiği üzüntüyle ağlayarak geçti.

Ertesi sabah doktorun, iyileşmeye başladığını ancak bu kezde kusma sorunun olduğunu söyledi. İlk gün şoku ile azalan sütüm nedeniyle sana malesef mama veriliyordu. Bünyen mamaya tepki vermiş. Elimden geleni yaparak sağdığım sütler her saat artıyordu ve 2. gün az da olsa anne sütü almaya başladın.Böylece kusma sorunun da azaldı.

10 Ocak perşembe günü ben taburcu oldum, ancak sen sarılık olduğun için hastanede kaldın. Gözyaşlarıyla çıktığım hastanenin duvarlaına boş boş bakarak ayrıldım ama güçlü olmalıydım, senin için...

O gün kendimi toparladım ve her 3 saatte bir sütümü sağarak baban ve ben seni ziyaret ettik. Yoğun bakımdaki emzirme odası çok küçük olduğu için baban seni çok az görebiliyordu. Onun gözlerindeki hüzün gözümün önünden gitmiyor. Hastaneye her gidişimizde hem seni emziriyordum hem de süt bırakıyordum.Daha çok anne sütü alman ve seni her geçen gün daha iyi görmem keyfimi yerine getiriyordu.

12 Ocak 2008...Beklenen gün..Sarılığın tam olarak iyileşmese de genel durumun eve gidecek kadar iyi olduğu için bugün taburcu oldun oğlum..Evimize gidiyoruz ve biz çok mutluyuz..Senin yüzündeki huzurlu ifade de senin de mutlu olduğunu gösterdi bize...

1.Ay:
• Sarılığın nedeni ile çoğunlukla uyudun bu ay.
• Elimizi sıkıca tutabiliyorsun.
• Reflex hareketlerin aktif.( Kol, bacak ve el hareketleri, aniden irkilir (Moro Refleksi), Anne sütü alsan da almasan da göğüse yaslanmaktan hoşlanma, uykuda gülümseme gibi.
• Tepki vermeksizin yüzlere ve objelere bakıyorsun.

5 yorum:

Unknown dedi ki...

Ayy benim duygu yuklu Cik'im; gozlerimi doldurdun:))) Tunacim sen de aramiza hos geldin, ben kim miyim? :))) Dilek Teyzen.
Hepimiz seni cok seviyoruz:)))

SSE dedi ki...

Sorma Dilekcim, ben de çok zor toparladım bu cümleleri, sürekli ağlamaktan...Aslında bu ilk blogumun yazısıydı ama onun şifresini kaybettim bir türlü açamadım. Orda çok güzel resimler ve yazılar vardı, sadece bunu kaydetmişim. Hepsi uçtu, bazı resimlerimizde silindi pc'den:(

Oğlum da seni çok seviyor ve seni bekliyor ona göre teyzesi:)

Adsız dedi ki...

İncicim stresli kasılmalarla dolu bir hamilelik geçirdin, şükür Tuna'yı sağlıkla kucağına aldın, yazını okurken içim sızladı aynı şeyleri bizde yaşadık,

güzel günler gör Tuna'cım:)

nilay dedi ki...

İncicim öncelikle bloğunuz hayırlı olsun..İnşallah burada Tuna nın mutlu sağlıkla anlarını takip edeceğiz..
benzer şeyler yaşadık hamileliğimizde herhan doğurabilirim korkularıyla çok şükür sağlıkla bebeklerimizi kucağımıza aldık..şimdide onun keyfini sürüyoruz çok şükür..ben tuna yı ilke nin erkek versiyonu diyorum :))sizi öpüyoruz..sevgiler..

SSE dedi ki...

Evet Sezencim,Nilaycım ne zor günlerdi, çok şükür şimdi yavrularımız bizimle. Hepimizinkine sağlık diliyorum:) Yine beklerizzz:))