Hava da güneşli olursa içimi bir telaş kaplar cumaları, bir çok insan gibi...
Bu cuma da güneşli bir hafta sonu planı yaptım aklımca...Doğa ile içiçe olalım bol bol gezelim vs..
Cumartesi günü çoook geç uyandık seninle..10:30'da :)
Bir kalktık baban yok, Turan Amca ile ev bakmaya gideceklerini biliyordum ama bu kadar erken değil. Seninle aradık, biraz seslendik. Zaten minicik evimiz, kısa bir süre sonra jeton düştü :)
O gün geç kalktığın için uyumazsın, ne güzel gezeriz diye düşündük ama baban bir türlü ne yapacağımıza karar veremedi. Karar veremediği gibi benim önerilerime de dudak büktü.
Eeee sen dayanamadın artık, seçtiğin bir kaç kıyafetle yanıma gelip, "Hadi İnci, çok sıkıldım, giyinip parka gidelim."
Baban da ben de dayanamadık, giyindik, arabaya bindik nereye gittiğimizi bilmeden yola çıktık. İzmit merkezinin tam aksine İstanbul'a doğru kırdık rotayı:)
Noldu nereye gidiyoruz derken kendimizi Şekerpınar'daki "Serçeşme Sofrası"nda bulduk. Harika bir yer. Yeşilin ötesinde birşeyler var burda. Hayvanlar, lezzet ve doğa...


Pazar günleri Yağmurlar ile babaannede buluşmak gelenekselleşti artık. Mamannede'de kahvaltı, sonra evde uykuu, biraz atta ve eve dönüş olan rutini bugünlük bozduk.
Kahvaltıdan sonra biraz gezdik. Sarımeşe'de alerjik durumum nedeni ile çok rahatsız oluyorum Gitsek mi gitmesek mi diye düşünürken, seni ve babanı düşünüp kendimi feda ettim. Ama önce Sinem Teyze&Ali Amcanın tombiş kızı Nil'i görmeye gittik.
Neyse...:)
Kahvaltı, gezme, Sarımeşe ve ev düzeni ile yorulan minik bedenin, öğlen uykusu uyumamanın verdiğini yorgunlukla 20:30'a kadar dayandı.
Eeee...Erik topladın...
Toprak çapaladın, karınca kovaladın...
Veeee çok yoruldun:)
Erken uykun bize dinlenme şansı verse de gece evi neşeye boğan tatlı sesin olmadığı için sık sık odana girip seni izledik babanla...Ben de uzun zamandır ilk kez yatamadığım bir saatte, 22'de uyudum:))
Teşekkürler kuzum...
NOT:

Hangisi bu eziyete sebep oluyorsa bulup öpücem onu!!!!