RSS

2. Oyun Grubu Maceramız

Geçen hafta olduğu gibi bugün de Elif& Sevinç Teyzen ile birlikte Düş Bahçesi'nin oyun grubuna gittik. Bu hafta baban da geldi bizimle. Bir baktık ki, başka babalar ve başka çocuklar da var. Çok kalabalıktık. Ama senin keyfin yoktu yine. Acaba tek olmaya ya da en fazla 2-3 çocuk olmaya alıştın, ondan mı böyle oldu acaba diye düşünürken ritm odasında açıldın dans ettin, bol bol davul çaldın:)

Parmak boyası ve oyun hamuru etkinliğinden sonra kaydırak, top havuzu ve diğer oyuncaklarla oynadınız.Her yerde Pına öğretmen hep yanındaydı. Hafta içi gittiğin alıştırma turlarında seninle tanışmış ve seni çok sevmiş. Seni hiç yalnız bırakmadı bugün de .

Ardından oyun odası ve son!
Ancak özellikle parmak boyası etkinliğinde annesinin kucağından inmeyen ve çenesi titreyerek ağlayan, hiç susmayan Mert'ten çok etkildendin. Yüzün asıldı, kaşların çatıldı ve işin kötüsü bu tavrın o güne yayıldı.

Ben o kadar ağlarken seni tutar mıydım orda? Düşündüm bir an. Asla! Hem Mert için hem de sizin için iyi bir tecrübe olmadı o dakikalar.

Üstüne bir de Mert oyun odasında seni ittirdi, ardından da montunu giyerken durduk yere sana vurunca tatsız ayrıldık okuldan.

Eve geldiğinde uykudan önce hep Mert'i anlattın. "Küçük eve girdim, çocuk meni çekti dışarı attı, kapıyı kapattı, men ağladım!"

Neyse, böyle böyle büyüyceksin ama benim içim kaldırmıyor bu gelişmeleri :(

Sessiz sakin olmanı severdim ama nasıl kendini savunur hale geleceksin çok merak ediyorum!

1 yorum:

cavidan dedi ki...

o çelişkiler bendede var inci hanım..hiçbir zaman saldırgan olsun istemiyoruz ama kendini de korusun dimi..erende ilk zamanlar arkadaş ortamında hep yanıma gelirdi oyuncağımı alıyor bana vuruyor şeklinde. şimdilerde kendini savunuyor en azından bağırıyor:)) buna bile sevinmek bana çok çelişkili geliyor.