RSS

25 Kasım 2009: Bir Mucize Oldu! EMZİĞE VEDA ETTİK!

Dikkat!!Bu bir EMZİĞE VEDA HİKAYESİDİR!! :))

Dün öğretmenler günüydü. Ama benim okulum ara tatilde olduğu için ve okulda olmadığım için sönük bir öğretmenler günüydü bizim için...

Ama ben öğretmenler gününü öğrenci olarak geçirdim. Pastacılık eğitimi aldım ve ve kusursuz ilk pastamı yaptım. Tabii hocamın sayesinde:))

O akşam eve döndüğümde öksürüğünün arttığını görünce çok üzüldüm. Ben de ağır bir grip geçirmiştim, hatta birşeylerin köşesinden dönmüştüm. Bu nedenle korkarak seni bugün doktora götürdüm.

Neyseki grip değilmişsin. Burun akıntın genizden aktığı için balgama neden olmuş ve bu da öksürmenin nedeniymiş. Bir de kuruk denilen bir öksürüğün var. O pek de sevimli bir tablo değilmiş.

Doktor Amcamız biz bekleme salonunda beklerken emziğini görmüş, bu nedenle bir de dişlerine baktı. Emziğin tek başına damak bozukluğuna neden olmayacağını ama senin zaten bir alt yapın olduğu için "o an" dan itibaren emziğe veda etmemiz gerektiğini söyledi.

Nasıl yani??? 2 yıllık susturucumuz olmadan ben ne yaparım? diye düşündüm seni düşünürcesine!!! Ama sanki önce kendimi düşündüm ne yalan söyliyeyim...:(

Tamam dedim ve çok kararlıydım. Arabaya bindik, oto koltuğunun emniyet kemerini bağlar bağlamaz "emmi" dersin ama sesin çıkmadı. Biraz mızırdanınca seninle kouşmaya başladım. Elif'i anlattım, sarı kedili bir masal uydurdum. Bulut'u çağıralım dedim ve eve geldik bile:))

Eve geldik, bir süre sonrada baba geldi. Babamıza müjdeyi verdim. Artık emmi yok hayatımızda ve asla adını bile anmayacağız bir süre dedim. Baban inanmadı, "Nasıl yani? Çok ağlasa da mı vermeyeceğiz? ama hasta, ağlamasın kıyamam" dedi. Elimizden geleni yapıp ağlatmadan bu işi başaracağız dedim. Pek inanmayarak da olsa :) kurdum işte bu cümleyi:))

Bu arada öksürüğün ile ilgili bir dip not: Balgamlı öksürüğünün yanında bir kuru horozumsu bir sesi olan öksürüğün olduğu için buhar makinesi önerdi doktorumuz. Baban hem arkadaşından hem de bir mağazadan iki ayrı modelde buhar makinası getirdi eve. Biri direkt ağızdan alınıyor, diğeri oda tipi.

Her ikisini de kullandık. Ama ilk gece hastane tipi olanın sesinden korkunca ona yanaşmadın. Zaten ondan sonra diğeri alındı ama her ikisini de kullandık sonnuçta...

Neyse, doktorumuz kuru öksürüğünün nefes darlığı yapabileceğini söylemişti. Morarma gibi belirtiler olursa acile gidip verdiğim iğneyi olmanız gerekiyor dediği için korktum ve daha sıcak olan salonda ikimize yatak hazırladım, buhar makinelerini açtım ve seninle yattım. Emziğin adını bile anmayınca babanla şoka girdik :))

Gece güzel uyudun, kalkıp emzik istersen ne yaparım diye düşündüm ama istemedin.
İkinci gece de aynı şekilde kolay ve sorunsuz geçti.

Bayram günü seninle ben Sakarya'ya anneanneye gittik. Baban akşam gelecekti aslında ama dayının yaralanması ile öğlene kalmadan o da geldi.

Sen Handan Teyze'nin kızı İrem ile orada kaldın. Bu seni çok yıprattı. Emizk yok, anne yok uyku yok...Arada hastaneden çıkıp yanına uğradım ama daha da kötü oldun. Akşam ablamın evine grdiğimde "anne" çığlıkların tüm apartmanı inletiyordu.

O gece ablamda kaldık. Evi yadırgadığın için ve gündüz yaşadığın bırakılma korkusu nedeni ile gece yarısına kadar ağlamaklı bekledin uyumayı. Oturduğun yerde gözlerini kapatıp kendini arkaya bırakıp sızışın görülmeye değerdi. :)

Ertesi gün yan bayramın 2. günü de ben hastanedeydim ama İrem ile gittik, sen arabada uyurken İrem seninle kaldı. Sonra evimize doğru yola çıktık. Yolda yine çok huzursuzdun, ağladın hem de çok..

Evimize girdik. Ve 2 gündür yeri göğü inleten Tuna gitti, eski Tuna geldi. Eski huzurun neşen yerine geldi..Hem de emmi(EMZİK) olmadan...

Hastalığını ve Sakarya'da bensiz geçen 1,5 günü emziksiz atlattık ya çok şükür :))

0 yorum: