RSS

Canım Babam..Ve Hoşgeldin Kardeşim...


"Babam babam, canım babamm"der gibiydin bu sabah...Yatak keyfimizde hep babana sarıldın onu öpücüklere boğdun...Laptobunu gösterip babaaa derken, t-shirt ünü babana getirip "gey" derken babanın yüzünde güler açtı. Bu 2. babalar gününde geçen senki fotğrafına bakıp ne kadar büyüdüğünü konuştuk babanla...
Ve...Artık abi olma zamanı geldi. Bu kadar ara yeter değil mi? Benim oğlum büyüdü, artık abi olabilir. Bu haberi 2 yıl önce babalar gününde paylaşmıştık ailemizle...Şimdi yine bir babalar gününde deden ve babaannen bir kez daha torunları olacağını duydular. Bu güzel haber tabi ki bizden değil:))

Pelin yengen hamile:) Bülent Amcan amcalıktan babalığa terfi ediyor. Yani senin gibi bir ocak bebeği olacak kardeşin:))) :Çok mutlu oldum, haberi alınca gözlerim doldu..Bir kadının hayatındaki en güzel süreç bence bebeği ile iç içe geçirdiği o 9 ay..Pelin'e ve pirinç tanesine bol sağlıklı güzel bir 9 ay diliyorum:) Hoşgeldin minik yolcu, sağlıkla gel aramıza...

Hoşgeldin Diloş Teyzem


Diloş Teyzenle 1,5 sene sonra tanışmak kısmet oldu. Benim ortaokuldan beri görüştüğüm canım dostum, bir türlü seni görmeye gelememişti. Bu konuda ona zaman zaman çok kırılıp kızsam da, ona sevgim hep ağır bastı. İşte beklenen gün. Bir görüşme için İzmit'e gelen Diloş Teyzemiz bize de uğradı ve seni en sonunda gördü. Ama kalmadan hemen o akşam üstü kaçtı:(

Bu kısacık zamanda çekilebildiğimiz fotoları hemen koyuyorum. Sen o kadar sıcaktın ki ona karşı çok şaşırdık. Hemen gülücerdin, hemen yanına gittin. Anladın ne kadar iyi biri olduğunu, hemen sokulverdin:) Keşke daha fazla zaman geçirebilseydiniz. Bakalım bir daha ne zaman görüşebileceksiniz.

Sarımeşe Maceramız..(2 hafta önce)

İki hafta önce Sarımeşede'ydik. Senin için çok eğlenceli, baban ve benim için çok zor bir gündü. Havuz doluydu ve senin en sevdiğin şey (su) oradayken bize rahat yoktu. Her saniye içine girmek için çabaladın durdun. Elinde hortum, etrafı suladın, çapa yaptın daha neler neler...Eve gittiğimizde güzel bir banyo yaptık ve mışıl mışıl uyuduk. Bahçe işleri bizi çok yordu :)

Bisikletin...


Çoook oldu babaannen ve deden bu bisikleti sana alalı. Ama bir türlü fotoğraflayamadım seni bisikletin ile..Aslında yeni yeni ilgi gösteriyorsun. Sürekli üzerine çıkıp iniyorsun. Atraksiyonlar yapıp beni heyecandan öldürüyorsun :) Tamam bu kez kesin düştü diyorum bir bakıyorum ne yapıp edip düşmemeyi başarmışsın. Ohh çekiyorum en derininden:)

Karne Heyecanı

Hem ben de hem de öğrencilerimde karne heyecanı vardı bugün. Onları ilk sınıflarından mezun etmenin heyecanı dışında seninle daha çok zaman geçireceğimi düşündükçe çok mutlu oluyorum. Aslında 1 temmuza kadar okulda olacağım ve bir çok iş var. Ama masa başı işler çok yorucu olmadığı için sana daha fazla enerji ile dönebileceğimden dolayı kendimi iyi hissediyorum.

Bugün bıdıklarım da çok heyecanlıydı. İlk deneyimleri sona erdi, yaz tatili onlar için daha bir heyecanlı olacak. Hepsi seni tekrar getirmemi istedi bugün ama bu telaşın içinde olamazdın, getiremezdim seni.

Minişlerime çook güzel bir tatil diliyorum:)

TunaOkullu Oldu :)



Bugün seni okuluma götürdüm. Dün planlamıştım, bunun için erken uyanman gerekiyordu. Sen de 6'da uyandın aslında biraz pış pışlasam uyuyacaktın ama :) Ben seni götürmeye kararlıydım. Gözlerini zor açtın, sonra epey açıldın. Tam çıkar ayak kötü kokular yaydın, servise geç kalmadan altını değiştirip çıkabildik neyse ki:)

Aman allahım o da ne!! Servise biner binmez ortamı yadırgadın ve çok içli içli katıla katıla ağladın. Zaten öğrenci servisi, beni istemiyorlar "bir de bebek çıktı başımıza" demişlerdir kesin...

Neyse bir süre sonra emzik ve köpeğin ile bana sarıldın ve sakinleştin ama asla başını gömdüğün yerden çıkartmadın.

Okula geldiiiiik! Değmeyin mutluluğuma der gibi koridorda koşturmaya başladın. Önce arkadaşım Burcu'nun sınıfına daldın, çok sevdin orayı hemen top ile goool yapmaya başladın. Sonra Nurcan'ın sınıfına gittik. Seni çok çok öptü Nurcan ..Sonra benim sınıfıma gittik. Öğrencilerim hep seni okula ne zaman getireceğim sorardı bana..Onlara da sürpriz oldu, çok sevindiler. Peşinden hiç ayrılmadılar. Sen de bayıldın bu duruma. Sınıftaki araçlarla oyuncaklarla oynadın. Tam senlikti ortam, biz ders yaparken sen etrafta ilgini çeken şeylerle ilgilendin. Tahtaya yazı yazdın, abaküsle oynadın. Okul çantalarına bayıldın, çek çekli olanlara..Sürekli bir yerden bir yere taşıdın onları...Ne zaman ders ingilizce oldu, biz sınıftan çıkıp öğretmenler odasına gittik, o zaman başladın mızmızlanmaya..Çocuk ve gürültü olmalı der gibi..Tenefüs oldu yine neşelendin..Bahçedeki oyuncaklarla oynadın, salıncakta sallandın ama çok sıcaktı bugün fazla durmadık içeri girdik.

Dönüşte serviste yine minik bir kriz yaşadık. Her gün klima açılır serviste bugün istenmedi. Sen de terden mahvoldun. Biner binmez uyumuştun aslında..Eee 6'dan 13.30'a kadar bol ekşınlı bir gündü..Ama sıcak ve ter seni rahatsız etti. Bir uyandın yine ağladın. Neyse hemen sustun..Eve geldik, yatağına yattın ve rahatladın...

Ben 5 yaşında okul diye tutturmuşum. 6'da okula başlamışım. Sen de bana çekersin inşallah. Okulu çok seven başarılı sevilen bir öğrenci olmanı çok isterim canım oğlum...


Kısa, kısa...Daha kısa...

Evet saçlarımızı yeniden kestirdik 2 gün önce...Aslında yeni kestirmiştik ama o gece de çok kaşınıp terlediğin için biraz daha kısalttırdık saçlarını..Enseni de tamamen açtırdık. Çünkü isilik oldu ensen..Şimdi çok rahatsın, bizim de gözümüz alıştı yeni haline..Tatile gitmeden önce bir kez daha kestirmeyi planlıyoruz. Malum temmuzda çok daha sıcak olacak havalar...İşte yeni halimiz...

Uff Olduk..:(

Sana geçen hafta çok beğenerek aldığım deri sandaletin bu kadar sert olduğunu ve canını yakacağını bilseydim asla giydirmezdim. Cuma akşamı Cömert Amcan ile dışardaydık. Çok mutluydun, sürekli oraya buraya koşturdun.. Bir yandan ayağını gösterdin ama ben sandaletine alışamadığın için bunu yaptığını sandım. Eve geldiğimizde büyükçe bir yara gördüm ayağında, iç tarafta..Ertesi gün Sarımeşe'deydik, çorap ve spor ayakkabı ile ayağını koruyabileceğimi düşündüm. Ama yaran daha da büyümüş. Eve döndüğümüzde seni yıkarken gördüm, epey kanamış ve yaranın alanı genişlemiş.

Merhem falan da işe yaramadı, en kötüsü de canın çok yanıyor sanıım. Sürekli ayağını bana gösterdin dün..Bir de hep ağlamaklıydın. Mız mızdın kısacası..Gece uyurken ağrı kesici verdim ama uykunda bile ayağını tutup ağladın..

Bir an önce iyileşir yaran inşallah...

Öğlen, alış veriş yaptığım internet sitesi ile görüştüm. Faturamı kaybetmeme rağmen yardımcı olabileceklerini söylediler. Yerine ne alacağım bilemedim:((

Bebeğine çocuğuna sandalet alıp memnun kalanlar yorumlarını yazarsa çok sevinirim. :)

Kısa Kısa...

Geçen haftadan ekleyemediğim notlarım vardı, onları da ekleyelim unutmadan:

Geçen cuma akşamı, eski iş arkadaşım Derya'daydık. Baban hala Derya ile çalışıyor. Çok sık olmasa da görüşürüyoruz ama sanki bir gün önce ayrılmışız gibi samimi ve sıcak oluyor paylaşımlarımız.

Sen önce ortamı yadırgadın, çünkü yolda şekerleme yapmıştın. Gözünü açtığın yer farklı gelince epey gerildin. Sonra Derya'nın eşi Özcan ile pek bir kaynaştınız. İlerleyen dakikalarda da Gece Bahçesi'ni Derya ile izledin. Gerilim sona erdi :) Çok güzel bir geceydi. Öpüyoruz Derya Teyze ile Özcan Abi'yi(!) :)
Derya'lara gitmeden önce aldığım bir şeyi değiştirmek için bir mağazaya girdim. Sen de o sırada manken ablanı taciz ettin. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile :)))) Çapkın oğlum benim:))



Bir de geçen haftaki kahvaltılarımızdan birinde kendi başına yaptın kahvaltını. Hiçbir şey vermedim sana..Sadece simidini ve peynirini minik parçalara böldüm ama sen mnikleri yemek yerine benim kocaman simidimi elimden aldın. Bir de benim tabağımdaki uzun kaşarları aldın afiyetle yedin. Köfte makarna yerken de benim yedirmemi istemiyorsun artık. Ya elinle ya da çatalla kendin yiyorsun. Her yemek sonrası temizlik yapıyoruz ama hiç önemli değil. Kendi başında bir şeyleri başarma isteğin çok önemli benim için. Çorbayı da kendin içmek istediğinda biraz geriliyorum ama sana hiç belli etmeden ağzına giren tek bir damla için kendini alkışlarken sana kocaman bir aferin diyorum çaktırmadan da yere dökülenleri siliyorum. :))

KİRLENMEK GÜZELDİR!

Kelime Dağarcığımız Gelişiyor

Şu sıralar pek yazamıyorum yine. Daha önce de belirtmiştim. Mayıs haziran ayları biz de çok yoğundur. Cumartesi pazarlarımız bile doludur. Cumartesi tüm gün okuldaydım. Sabah 7'de evden çıktım. Akşam 9'da eve girdim. Pazar günü acısını çıkarttık. Bol bol gezdik, hasret giderdik. Fotoğraf makinamın pili bittiği için ve doldurmayı ihmal ettiğim için düne ait fotoğrafımız yok..

Neyse gelelim söcüklerine..Nadiren ağzından dökülen sözcükler bizim için çok değerli..Hele ki bu sözcük "Anne" olunca daha da değerli oluyor bizim için. Sabırsızlıkla net bir şekilde beni "Anne" diyerek çağıracağın günü bekliyordum.

Joker sözcüğün (sözcül bile değil gerçi) "ııııı" her kapıyı açtığından konuşmayı pek tercih etmediğini biliyorum. Bu konuda da hiç bir sıkıntım yok. Ne zaman ve nasıl istersen öyle konuşursun. Bu konuda neyseki çok rahat bir anne babayız.

Dün babanla bir şey farkettik ve biribirimize bakakaldık. Su içelim diye seni çağırdığımda ""Su iş" diyerek geldin yanıma..Banyoya girerken kapının önünde "aç" dedin. Bir deeee...Akşam baban ile mutfakta meyve hazırlarken "Anneeee geee" diye çağırdın beni..Aslında son zamanlarda bana İnziii/İndiii diyordun.Anneye terfi ettik sonunda:)))

Benim içimin yağı eridi. 17 aydır sabırsızlıkla beklediğim sözcüğü duydum. Ama işin garip tarafı belli bir rutine oturmuyor konuşma işin. Canın isterse ben yine ııııı oluyorum, canın isterse kapıya aç diyorsun. istemezse yine ııı ile işi çözüyorsun.

Hiç aksatmadan söyledin tek sözcük Dede..Hem de öyle güzel söylüyorsun ki..Dedeni görür görmez dedeee deyip atlıyorsun kucağına..Bir derdin olunca elinden tutup dedee deyip onu bir yerlere götürüyorsun..
Seni giderek daha çok özlüyorum okulda..1 ay kaldı..Sonra 6 hafta boyunca hiç ayrılmayacağız. Doyasıya geçireceğim bu tatili sabırsızlıkla bekliyorum:)