RSS

8 AYDIR BİTİREMEDİĞİM ŞİİRİN...

8 EYLÜL 2008
Sekiz ay önce kollarıma aldım seni.. O gün bugündür aklımda uçuşan sözcükler yerlerini buldu ve sana yazdığım şiiri tamamladım.
Şiirden önce bu ay sonunda neler yapabiliyorsun onları yazalım.
  • Emekleme de uzmanlaştın. Emeklemekten sıkılınca tutunup kalkabileceğin yerleri gözüne kestirip tırmanıyorsun. Genellikle benim dizlerime, küçük odadaki minik sehpaya (ordaki süs eşyalarını rahatça kemirmek için)
  • Hayır’ın anlamını biliyorsun. Elektrikle ilgili herşey müthiş ilgini çekiyor. Kablolar, prizler vs. Onlara yaklaşınca "Hayır" diyoruz ve sen küsüp ağlıyorsun. Ama bir süredir gülüp hızlıca emekleyip onlara ulaşmaya çalışıyorsun.(Ne istediğini bilir. Engellenince sinirlenir.)
  • Geçen ayki iştahsızlığın azaldı. Eline verdiğimiz galeta, ekmek gibi şeyleri kemirmek yerine artık yiyorsun. Bazen yemek kasenin içine elini sokup pilav, nohut gibi yemekleri elinle yemek istiyorsun.
  • Çok gülüyorsun. Özellikle babanla aranda çok güzel bir iletişim var. ona gülüşün bambaşka.
  • Baban ve ben işten geldiğimizde üzerimize tırmanıp saçlarımızı elliyor ve yüzümüzü ısırmaya çlışıyorsun. Bu da sizi özledim demek oluyor sanırım.
  • Geçen ayki sık uyanmaların devam ediyor. Anne sütü yerine tahıllı mamalar vermeyi deneyerek bu uyanmaları azalttık.

Ve Şiirin...


Bol Küüüütlü Günler Başladı...

10 EYLÜL ÇARŞAMBA
Uzun zamandır emekliyorsun. Şu sıralar emekleme hızına yetişemiyoruz. Sürekli "küüüt" sesleri ile irkiliyoruz. Hem e hep yanında olmamıza rağmen. Halıda oyun oynarken bir bakıyorum hızla ilerliyorsun, küüüt kalorifere küt-baaaşşş :) Neyseki sıkı canlısın aslan oğlum. Herşeye ağlamıyorsun..
Ama son günlerde tutunup kalkmalar da başladı. Düşüşler arttı tabi. Neyse düşa kalka büyüyeceksin. Allah büyük kazalardan korusun yavrum seni.
Bu arada geçen ayki huzursuzluğunun nedeni bugün patladı(!) Evet üst dişlerinden 2'si çizgi halinde çıktı. Ama henüz ele gelmiyor. Diş etlerin o kadar gergin, öyle kırmızı ki gece ağlamalarının nedenini artık çok iyi anlıyoruz.
Geçtiğimiz 2 hafta o kadar iyiydin ki. Akşam eve gelince hiç ağladığını duymadık, iştahın çok iyiydi. Herşeyi silip süpürüyordun. Geceleri de iyi uyuyordun. Şimdi yine biraz huzursuzsun. Ama geçen ayki gibi değil neyseki. Jeller, ağrı kesiciler fayda ediyor biraz. Dişler bi bitse diyorum ama o zaman da 2 yaş sendromu başlayacak. Ne zormuş bebek olmak kuşum:)

Ve Yeni Öğrencilerimle Tanıştım...

4 EYLÜL PERŞEMBE
Minik kuzum. Bugün senin gibi minik kuzular geldi sınıfıma. Tam 18 kuzu. Hemen seni anlattım onlara..Senin gibi onlar da çok tatlı ve senin resimlerine bakmak için birbirlerini yediler:) Seni görmek ve sevmek istiyorlarmış. "Tuna'yı okula getirin" dediler durdular:)
Ama ne farkettim biliyor musun kuzum..Onlar bana sarılınca, onları öpünce seni daha çok özlüyorum. Onlar da bebek kokuyorlar hala..Senin gibi..Onlara öğrettiğim şarkıları akşam sana söylüyorum. Sağ elin hemen kıvrılıyor. Bu hareketine bayılıyoruz:)
En kısa zamanda video eklicem. Kıvrak ellerinin videosunu:)

Mini Mini 1'ler

2 EYLÜL SALI
2 gün sonra yeni ve minicik öğrencilerimle tanışacağım. Ama onlardan önce bugün velileri ile toplantımız olacak. Çok heyecanlıyım. Seni büyütürken bir de 18 minikle ilgilenmek hem yorucu hem de eğlenceli olacak sanırım:)
Bugün eve geldiğimde beni görür görmez ağlamaya başladın. Sanırım "anne yok", "anne geldi" gibi anlamlandırmalar oluşuyor zihninde. Ve yeniden gitmemden korkarak sürekli yanımda olmak istiyorsun. Bir de sürekli anne sütü:) Ben bu durumdan çok memnunumm:) Bol bol hasret gideriyoruz akşamları...

Anne Tekrar İşe Başladı

25 AĞUSTOS PAZARTESİ
7 hafta ne çabuk geçiverdi. Seninle oldukça zor bir süreç yaşadık bu tatilde. Ama işe başladığım bugün seni çok özledim. Artık herşeyi anlıyorsun. Anne baba yokluğunu farkediyor ve bizi özlüyorsun. Bunu eve geldiğinde benim yüzümü yalamandan babanın peşinde ağlayarak emeklemenden anlıyoruz.
İş başı yaptım, bir de akşamları sana vakit ayırmak için nete hiç giremiyorum. Blogunu da takip edemedim ama herşey seninle daha çok zaman geçirmek için minik adam:)