RSS

Atta Gittik :)

Perşembe günü ertelemek zorunda kaldığımız attamıza dün gittik oğlum. Uzuuun bir hazırlık aşamasından sonra saat bir gibi yola çıktık. Tam senin beslenme saatindi. Bütün yolu karnını doyurarak geçirmen beni çok ama çok yordu :))



Seni koltuğuna oturttuğumda ağlayacağını düşündüm ama sen mışıl mışıl uyudun. Günlerdir barsaklarındaki tembellik bu sabah son bulunca sanırım çok rahatladın. Uykunu bölmek zorunda kaldık. Çünkü İstanbul'a gelmiştik. Önce senin dünyaya geldiğin hastanedeki işlerimi halletmek için durduk araba durunca tabi ki uyandın. Ben yokken babanla çok uslu durmuşsun. Aferin sana kuzucuğum:)

Baban ve ben İstanbul'da yürüyüş yapmayı çok severiz. Özellikle de Nautilus-Kadıköy arasını senin doğumuna 1 hafta kala bile arşınlamıştık. Belki de sen bu nedenle erken doğdun kimbilir:))Nautilus'a gelene kadar sen yine uyudun. Seni giydirmek ve kanguruna yerleştirmek isterken malesef seni yine uyandırdık. Ondan önce öyle güzel uyuyordun ki, baban da ben de seni uyandırdığımız için çok üzüldük ama sen kanguruna girer girmez uyudun neyse ki...


Biz yürüyüşümüze başladığımızda sen uyuyordun, Beyaz Fırın'da birşeyler yemek için durduğumuzda sen, "Hadi anne biraz daha yürü, öyle durma, çok uykum var" demek ister gibi ağlamaya başladın. Oysaki saat 4 olmuş ve sen acıkmışsın. Sütünü arabada bıraktığımız için seni emzirecek bir yer bulmalıydık. Hemen bir mağazaya girdik ve kabinlerden birinde karnını doyurdum. Asla kısa sürmeyen emme işin nedeniyle 30 dakika kabinde kalan ilk müşteri biz olduk sanırım :)) Sana Kadıköy'den aldığımız zıp zıp böcüğe de tek kelimeyle bayıldın.




Nautilus'a döndüğümüzde seni arabana bindirip bindirmeme konusunda kararsız kaldık, çünkü arabana bir türlü alışamadın. Bir Pehlivan olarak sırtın yere gelemiyordu:))hep yüzüstü yattığın için sırtüstü seni uzun süre bir yerlerde tutmak çok zordu. Neyseki onu da aştık, gözlerini kocaman açarak etrafı izlemen çok hoştu.


Sen yine acıktın obur oğlum:) Neyseki sütlerin yanımdaydı ve hemen seni doyurduk. Ama sütün ısınana kadar öyle çok ağladın ki baban seni şaşkınlıkla izledi:))


Sütün ısındığında afiyetle karnını doyurdun. Bu kez de uykun geldiği için huzuruszlandın. Saat 7'ye geliyordu. Sen 8 gibi akşam uykuna daldığın için biz de yavaş yavaş yola koyulduk. Son bir kaç fotoğraftan sonra...






Derkennn yola çıktığımızda sen yine altına yaptığın için bir yerlerde altını değiştirmem gerekiyordu. Ataşehir civarında bir mola verdik ve hemen altını temizledik. Artık uyuyabilirdin, barsaklarındaki düzensizlik seni çok rahatsız etmişti. Bugün oldukça rahatladın:) Bunun için İstanbul'u bekledin sanırım:)


Sen uyumuştun, baban da Ataşehir'de bir restaurant gördü ve girsek mi acaba, Tuna uyumaya devam eder mi? diye düşünmüş içinden..Birden ani bir manevra ile kendimizi balıkçı da bulduk. Doğumundan beri başbaşa bir yemek yiyememiştik. Pek başbaşa olmadı ama neyse..Neden mi?




Çünkü uyandın, sonra da sanki doymamış gibi bizim mamalarımıza göz diktin..




Artık eve doğru yola çıkabilirdik, yola çıkar çıkmaz uyudun, hepimiz o kadar çok yorulmuşuz ki..Sen deliksiz ve güzel bir uyku uyuyarak bize de dinlenme şansı verdin. Bu güzel gün için teşekkürler oğlum ve bize verdiğin binlerce mutlu anı için....varlığın için...

2. Ay:

• Sarılığın devam ediyor, bu nedenle çok uyuyorsun.

• Tepkilerin bu ayın sonunda sarılığının geçmesi ile belirginleşti.

• İnsanları takip ediyorsun, gülümsüyorsun.

• Nesneleri sıkıca tutuyorsun. Bir süre sonra düşürüyorsun.

• Başını dik tutmaya tutuyorsun, ama bi süre sonra yoruluyorsun.

• Bu ayın ortasında yüzüstü uyumaya başladın. Böylece gece uykuların uzadı. 6-7 saat kesintisiz uyuyorsun.

• Gece uykusu kavramı oluştu.Saat 20.oo'de uyuyorsun.